0905 Singularity
Dragonkillerz¶
Philip ücret talep ediyor, epic plot twist olarak istediği şey Warbonter'e bir Hara Tapınağı yaptırmak. Kabul ediyor ejderha. Sonra theorycrafting başlıyor aramızda.
Harrion araya Celeste ya da Delador'u da sokmak istiyor ama hem Praetor çok istemiyor hem Alfons.
Praetor:
"Ejderhalar yaşlandıkça zayıflamaz, aksine güçlenir. Sadece ölüm zamanları yaklaşınca güçten düşerler. Biz de bekledik. Bekledik... ama Sorad güçten düşmüyordu. Sonraları anladık ki ruhunu bir şekilde Plane of Fire ile birleştirip ölümsüzlüğe ulaşmaya çalıştı. Açtığı geçit hâlâ Soradin Dağlarının tepesinde.
Eskiden beş kral vardı ejderhalar arasında: beyaz, yeşil, mavi, siyah ve kırmızı. Sorad, Klatros hariç hepsini mezara gömdü. Sorad'ı öldürmek de kolay olmadı, dövüş günler sürdü çünkü fiziksel bedenine saldırmak işi bitirmiyordu.
Klatros, Sorad'ın projesini ilerletip kendini Fey ile birleştirdi1 ve bu sayede ölümsüzlüğe ulaşmayı planlıyor. Ancak bunun sonucu olarak henüz fiziksel olarak Fey'den çıkamıyor. Bunun da etrafından dolaşmanın bir yolunu bulacaktır zamanla."
Kırmızı ejderha ile karşılaşmalarımızı anlatıyoruz. "Tesadüf yoktur siz belayı çekiyorsunuz"a getiriyor olayı.
Alfons:
"Sizin diğer düzlemlere geçmek gibi gücünüz var mı? Nasıl geçmiş olabilir Fey'e, yardım eden birileri mi var?"
Praetor:
"Hepimizde yok bu güç, olanların bile öğrenmesi uzun yıllar alır. Bir hatchling'den beklenecek şey değil ama tabii ki yardım alıyor."
Acaba Klatros'tan mı yardım alıyor, Klatros bunu kullanıyor mu diye bir tartışıyoruz. İhtimal dışı değil ama iki parti adına da tehlikeli bir oyun.
Harrion:
"Fey'de Klatros'un hükmü geçmeyen, kımızı ejderhanın fark edilmeden yaşayabileceği yerler var mı?"
Praetor:
"Tabii, Archfeyler ve onların domainleri var. Onlar haricinde Court of Summer ve Court of Winter var."
O arada bir yerde konuşmada "Ben doğduğumda Ioun daha tanrı değildi"
diyor.2
Buradan çıkamayışını çözebilir belki diye orb'u gösteriyoruz, ilgileniyor epey ama gerek görmüyor. Buradan çıkamama sebebini gösterecek oluyor ama önceden uyarıyor emin misiniz diye. Yes, of course. Goldrum tavsiyeye uyup gelmiyor.
Singularity¶
Tavandaki altıgen kapıya uçuyoruz. Airlock gibi bir şey, arkamızdan kapanıyor, üstünde abjuration-conjuration runeleri var. Karşı tarafta aynısından var, o da açılıyor, kız geliyor. Biz geçince o kapı da kapanıyor arkamızdan.
Başta her yer karanlık, hiçbir şey göremiyoruz. Sonra karanlık ortada toplanmaya başlıyor. Ortada jiroskop gibi küresel bir şey var. Etrafta çatlaklarla etrafa yayılır gibi bir leke var ama yayılmıyor da. Kürenin içinde boyutu pilates topu kadar bir karanlık var.3
Praetor:
"Ne olduğunu bilmiyoruz. Karanlık tanrının Harsus'u öldürdüğü gün ortaya çıktı. Çıktığında bütün tanrılar bunun farkına vardı ki o zamanlar tanrılar yeryüzünde yürürdü. Hatta Solsitis: 'Kendi bedenimde olmasa bile oluştuğunda canımı inanılmaz acıtan bir yara gibiydi.' dedi. Bu korumayı da doğrudan Solsitis'le beraber inşa ettik. Tanrıçanın ricası dahilinde de mümkün olduğunca ben muhafaza ediyorum. Ölüp gittiğimde görevi devralması için kızımı eğitiyorum.
(Alfons'un kolyeye bakarak) Eeee Ioun, sen de bunu uzunca zamandır görmemişsindir."
Q: Sadece materyal düzlemde mi var?
A: Buradaki sadece materyal düzlemde.
Q: Başka yerlerde de var mı?
A: Bilmiyorum ama olabilir. Onları da başkaları koruyordur.
Q: Koruma varsa neden nöbet beklemek gerekiyor?
A: Saldırı düzenini sürekli değiştiriyor, korumanın düzenlenmesi gerekiyor.
Q: Maddeyi mi yok ediyor komple cismi mi?
A: Dokunduğu cismi.
Q: Şöyle geliştirsek, böyle yapsak güçlendirsek?
A: Bu enchantment'ı Solsitis yaptı. (Rekt)
Q: Büyüme hızı nasıl?
A: Başta bir sikke kadardı.
Mood Swings¶
Yapacak bir şey yok, mukadderat... "You do what you do, fate will find you"
diyerek bizi salıyor. Gitmeden önce altın bir para veriyor, müttefikleri bunu tanır diye. Soradin'deki paralara benziyor, ejderha kafası var üstünde ama normal Soradin paralarından farklı.
Geri dönüyoruz, Auramonar gerektiğinde buraya ulaşabilelim diye Harrion'a Teleport Scroll verip sigil'i ezberletiyor. Acaba bizi çağırdığı gibi Ryld'ı da çağırabilir mi diye düşünüyoruz ama bağlantı sadece Goldrum'un odasınaymış. Tam gitmeden önce Goldrum "Arkadaşlara hayatlarındaki en güzel manzaralardan birini göreceklerinin sözünü vermiştim."
diyor, ufak bir iknadan sonra kadın tam ejderha formuna dönüşüp bizi mest ediyor.
Hana dönünce Tamara soruyor ejderha var mıydı diye, altın olduğunu öğrenince "Birkaç Gümüş'le bozuğuz da, gençlik işte..."
diyor da alamıyoruz ağzından dahasını.
Festivale gidiyoruz, yemek içmek gırla. Hatta Alfons elf kız bile kaldırıyor. Kazı yarışması başlayınca Goldrum'un önerisiyle Harrion ile Philip 100'er gold Vaigar'a basıyor ama Urmgrul yarışmanın anasını ağlatıp kazanıyor. Alfons da flyting yarışmasına giriyor ama Tamara'ya yeniliyor. Tamara daha da devam edip şampiyon oluyor.
Ertesi gün hem bir şeyler buluruz hem de Krallık'tan çıkarken cebimizdeki para sorun olmasın diye eritiriz düşüncesiyle alışverişe gidiyoruz. Goldrum diyor benim kuzen var Dragon's Hoard'un sahibi diye. Çok da güzel eşyalar var ama her şey acayip pahalı. Tamara sürekli dwarven ale çıkaran bir kupa alıyor. Biz de business venture olarak alıyoruz bir tane.