Ana içeriğe geç

0911 Adanın En Yırtıcı Hayvanı

Yatmadan önce Celeste'ye günlük raporu iletiyoruz. Adada "high magic zone" olduğunu söylüyor, Harrion da bunu hissetti muhtemelen. Ama bre Celeste bu brifingde söylenmez mi? Dipnotlarda bahsedilmiş sadece, eskiden beri haber alınmamış. Büyük ihtimalle canavarlar da bu alanda çok kaldıkları için dismorfik oldu. Sandukayı soruyor, "*Teleportation Circle* rünlerini getirirseniz prim var, kalanını araştıracağım, ha bu arada Sienna ile kocası Muzog'u bekliyormuş." diyor kapatıyoruz telefonu. Muzog seviniyor bu haberlere.

Muzog o sırada yamyamların başlarını kesip mızraklarara geçirerek kampın etrafına dikiyor. Philip, Hara'ya dua etmeye çekiliyor ama Alfons'un Thaumaturgy ile trollemesinden kaçamıyor. Alfons bir de gördüğümüz cadıya Sending atıp "Ryld için geldik. Ya müttefikimiz olun ya kenara çekilin." diyor. "Anlaşşşştıkk." diye kısa bir cevap geliyor.

Aklımda Deli Sorular

Alfons ile Harrion sandukaya Identify atıyor. Demonic ve Celestial iki güç birlikte akıtılarak çalışıyor alet ve etrafını Divination'a karşı koruyor (except maybe Godly divination). 500 sene öncenin hendesesiyle tasarlandığından 12 saatte bir, 2 tane 6 level spell ile şarj edilmesi gerekiyor. E tabii bizimkilerin aklında deli sorular:

1) Ryld bunu besleyecek gücü nereden buldu?
a) Bir yerlerden çok powerful bir spellcaster buldu (namuhtemel).
b) Kaynaklarını seferber edip böyle bir artifact buldu.
c) Güç aletin içindeydi.

2) Güç içindeydiyse kaynağı neydi? Güneş Birliği böyle bir kaynağı nasıl depoda tuttu?
a) Fiend ile Celestial cima etti, onun dölü vardı içeride (P(x) << 1).
b) Hem demonic hem celestial channel edebilen bir artifact vardı içinde.

3) Ryld'ı bu güçler mi corrupt etti?
a) Cihazı çok uzun süre kullandığı için güçler corrupt etti.
b) Güçlere müdahale etmeye çalıştığı için corrupt oldu.
c) Tamamen bağımsız olarak corrupt oldu (meh).

4) Ryld ortada bir gündür yoksa ve alet 12 saatte bir şarj oluyorsa...

Abooo ara çabuk Celeste'yi ara. Celeste "Şimdi ananı laciverde boyadım it oğlu it." diye celefonu alelacele kapatıyor.

Âşık Muzogi Şerif

Tüm bunların arasında Alfons, Muzog'un su kenarında kendi kendine konuştuğunu ve hüzünlendiğini fark ediyor. Çaktırmamaya çalışıyor ama çaktırıyor. Hatta ağzından şu dörtlükler çıkıyor:

Ormana gideceğım  
Ryld'ı yiyeceğum  
Kızıl Şeytan gelince  
Baltayi vuracağum  

Behir eti pişmiyor  
Tanrılar yetişmiyor  
Bu adada beklerken  
Vakit hiç geçişmiyor  
Sonrasında Harrion'ı kenara çekip "Ben ölürsem bile balta adada yalnız kalmasın." diyor. Konuştukça Identify atılmasına izin veriyor. Balta meğer Legendary Item ve Sentient Weapon imiş. Hatta üstüne Muzog bir de "Bazen benim yerime o dövüşüyor ama anlarsınız farkını." deyip bir possession da olduğundan bahsediyor ama kontrollü deneyler başarısız oluyor ve kendisi bayılıyor.

The Red Wanker

Ertesi sabah Celeste'den gelen bilgiler şöyle:

  • Ryld 6 saat kadar kuzeyimizde ve yola devam ediyor (nice).
  • Kayıtlara göre adada Ranacor adında bir Ancient Green Dragon var (not nice).
  • "Kızıl Şeytan ne ya?"
  • High magic zone'da büyüler bir garip çalışıyor.
  • High level spellcaster'a dair bir kayıt yok.

Madem Ryld dönmüyor biz onu yakalarız diye yola koyuluyoruz nehri izleyerek. Arkada bir yerden "N'olur Şeytan gelsin." diye bir ses geliyor yürürken. Grup açıklık bir alana gelince görüyor ki etrafta devasa örümcekler var ama zerre hareket etmiyorlar. Kaptan diyor ki "Bu örümcekler Kızıl Şeytan'ı rahatsız etmemek için hareket etmez ve sadece onun artıklarını yermiş." O sırada uzaktan bir ses... Harrion, Alfons ile kendisine Fly basıyor ve uçup ileriyi gözetliyor. Dört metrelik Kızıl Şeytan bir çıkıyor ortaya, zıplıyor, Harrion'ı bacağından tutup yere çalıyor. FIGHT!

  • Harrion aralarına Wall of Force çekip ölmekten kurtuluyor ve tur kazanıyor.
  • Sinirlenip Kızıl Şeytan'a dalan Muzog darbe üstüne darbe yiyor, oradan oraya savruluyor ama yıkılmıyor.
  • Philip ağaçlardan takır takır ok saydırıyor. Bir noktada yakalanıyor ama ölmeden kaçmayı başarıyor.
  • Alfons heal şov yapıp önce Harrion'ı, sonra Mass Cure Wounds ile Muzog ve Philip'i kurtarıyor.
  • Kaptana dokunan eden yok, ardı ardına ok yağdırıyor arbaletle.
  • Diğer okçu korkudan kaçıp gidiyor ormana.
  • Canavar evrim geçirip etrafı dağıtmaya ve bağırarak etrafa korku salmaya başlıyor. Elektrik, ateş ve magic weapon direnci olduğu deneyimlendi.
  • Heal atmak için canavara yaklaşan Kaptan Paspas, tutulup ağaça fırlatılmak suretiyle ilk düşen kişi oluyor (obvsly).
  • Muzog elektrikli baltasıyla, Philip yaldır okuyla, Harrion da Jerome's Hand ile vuruyor bu efsanevi saldırıları olan efsanevi dirençli yaratığa. Kanıyor ama ölmüyor.
  • Canavar cinnet içinde Alfons, Muzog ve Harrion'ın arasına atlıyor. Muzog'u alıp Harrion'a savuruyor. Muzog yaralı, Harrion down.
  • İki saatlik dövüş sonunda durum değerlendirmesi:

    • Kaptan: Sapasağlam...
    • Örümcekler: Hareketsiz
    • Canavar: Ölmeye 1(?) hit
    • Muzog: Afraid, ölmeye 1 hit
    • Philip: Afraid, ölmeye 1 hit
    • Alfons: Down
    • Harrion: Down
  • Muzog korkusunu yeniyor ve kalan son gücüyle kükreyip canavarın üstüne atlıyor. THAT'S A MOTHERFUCKING CRIT!

Muzog "Siktim ananı kızıl şeytan" diyerek baltayı hayvanın omzuna geçirdiği gibi kendini yukarı çekiyor ve hayvanın kafasına erişiyor. İki koluyla hayvanın çenesini açıp içeriye alev kusarak yaratığı içeriden yakıyor. Tüm bunlar olurken Muzog'un baltasını belli belirsiz bir Dragonborn figürü eline alıp hayvanın beyin sapına geçiriyor ve Kızıl Şeytan devriliyor.

Harrion'a not: Adaya Muzog adına "Bu adanın en yırtıcı hayvanı benim." yazılı bir plaka koyulacak.