0914 Heykeli Dikilesiceler
Diplomatik Gelişmeler¶
Üniversitedeki amfide Delador, Halstein ve Celeste'nin yanı sıra İmparatorluk ve Revenir muhafızları var. İmparatorluk muhafızları doğrudan Ryld'ı alıp kodese götürüyor. Alfons Delador'un gözlerine bakıyor ve kapalı sistem ile içindeki speed dial'ı ve ejderha yumurtasını anlatıyor. Bir yandan da diğerleriyle konuşuyor çünkü aynı anda iki konuşmayı devam ettirebiliyor artık. Delador, durumun ciddiyetini anladığını ifade edip Halstein'ı alarak çıkıyor amfiden.
Vagabonds bir gıdım olsun dinlenebilmek amacıyla eve gidiyor ama artık dört kişiler ve ev addettikleri kiralık oda yetmiyor ekibe. Yeni bir yere geçme vakti geldi demek. Kısa bir süre dinlendikten sonra ev sıkışık gelince Alfons, Ioun kütüphanesine gitmek üzere ayaklanıyor. Muzog'u da bahsettiği beyaz dragonborn'u da bulabiliriz diyerek davet ediyor, birlikte kütüphaneye gidiyorlar. Muzog, Theresa'dan resimli kitap istiyor ama çok fazla yok tabii. Onun yerine gördüğü meleğe dua ediyor "Bizimkiler sana emanet."
diye. Alfons ise üst kata çıkıp Eoha laboratuvarında gördüğü Iouncularla iletişime geçiyor Sending vasıtasıyla, "Çayı koyun geliyoruz."
.
Philip durur mu? Onun da tanrısı var o da tapınağına gidiyor. Nasıl olup da kıtanın dört bir yanından Hara tapınağı yaptırmak için ödenek ve yardım bulduğunu anlatıyor. Harrion ise evde tek başına içerken Aric geliyor, çok güçlenen büyücülerin oluşturduğu tehlikelerden ve kendisinin nasıl ipe sapa gelmez bir Wizardophobe olduğundan falan bahsediyor.
Akşamleyin Celeste'nin dediği gibi evde buluşuyoruz. Üst kata çıkınca görüyoruz ki Delador da orada. Philip Delador'u görünce sinirlenip oturmuyor. Delador diyor ki "Şu anda sorduğunuz bütün sorulara doğru cevap vereceğim, ona göre sorun."
. Muzog da durur mu yapıştırıyor soruyu: "Kaç yaşındasın?"
. Hafif gülüp cevaplıyor tabii kibarca adam, Harrion tanrı dediğimiz varlıklarla bu kadar rahat iletişim kurulabilmesini garip buluyor. Delador bulmuyor, Solsitis bilir kaç kere aradı bizzat... Bir iki soru daha soruluyor, Muzog da nedense Delador'dan hazzetmiyor. Dokununca bakıyor bu da hologram. GG...
Bundan sonra nasıl ilerleyeceğiz, Ryld olayı nasıl sonuçlanacak vesaire diye konuşurken Harrion'ın suskunluğunu gören Celeste "Ani karar verme."
diyor, nedenini falan anlatıyor. Muzog da "Ver ver, öfkeyle kalkan zararsız oturur."
diyor.
Klandaşlar¶
Neyse oradan kalkıp yatmaya gidecekler ama eve sığmazlar bu hâlde. Alfons diyor ki "Bizim eve gidelim, hem ablamları da görmüş oluruz."
. Hem karınlarını doyurmak hem de adam gibi bir yatakta yatmak için teklif kabul ediliyor. Akşam yemeğine Allard da geliyor ama maceralarımızı henüz anlatamıyoruz, anaları da orada hani sıkıntı çıkar. Onun yerine Agnes'in odasına çekiliyoruz, rakı sofrası kuruluyor, dertler anlatılıyor bol bol.
Turnuvaya geliyor konu. E bu sefer dört kişiyiz, nasıl olacak takımlar diye tartışılıyor. Harrion son olanlardan sonra "Lan katılmasam mı?"
diye düşünüyor. Sonra Agnes ile Alfons'un abla kardeş turnuvaya girme fikri çıkıyor ortaya, bayağı şık hareket olur. Zaten aynı haneden iki takımı almayız artık falan denmişti. Muzog ile Harrion boşta kalıyor, Rensa geçen turnuvaya katılmıştı ona yanlamayı planlıyorlar. Beljardin - Revenir karşılaşması fikri Agnes'in de hoşuna gidiyor, oldu bu iş.
Sabah kalkınca krallara layık bir sofra kuruluyor ama Muzog nasıl aç... Muzog yedikçe geliyor, geldikçe Muzog da yiyor. Kileri sağlammış Beljardinlerin. Neyse bir ara Altbrück'ten konu açılıyor, "Kina ile Pina yok. Bir akrabaları kaybolmuş onu aramaya gittiler, dükkâna Kanon bakıyor şu ara."
diyor. Harrion'ın aklına -oh-shit-fuck- şeklinde Elva geliyor. O duraksamayı fırsat bilen Muzog, Harrion'ın uzandığı pastırmayı kapıyor. Bu ufak aydınlanmayı Alfons da fark ediyor, Alfons fark edince Agnes de işkilleniyor. Neyse ki Alfons çok açık etmeden ikna edebiliyor ablasını. Scry atıyor ve ikilinin Great Forest'ta yolda olduğunu, Elva'dan kimsenin haberi yoksa bile Delador'un olabileceğini bildiklerini öğreniyor. Balkona çıkıp Harrion ile tartışıyorlar durumu. O sırada Philip, Agnes ile konuşurken tapınak yaptırma hedeflerinden ve "Praetor"u bile ikna ettiğini vesaire anlatıyor. Bunu duyan Agnes, ev kıyafetleriyle alıp başını gidiyor.
Mündung Merkez Giremez Herkes¶
Balkondan dönüp Agnes'i göremeyince bazı açık uçları toparlamak amacıyla önce Vincent ile irtibata geçiliyor. Soradin'de başına bir şeyler gelmiş; şimdilik Wolheim'da, Eilistraecilerin yanında saklanıyormuş. Soradin'e gidersek o tarafa da bir uğranacak neler bulduğunu öğrenmek için.
Philip ayrıca tüm bu Ryld meselesini Colt'a da aktarmak istiyor, çaldırıyoruz. Şehir dışındaymış, henüz ulaşmamış haberler ama sesinden belli çok sevindiği.
Son açık uç da Mündung'daki goliath genç. Alfons, Zarog'un babasıyla iletişime geçip yolculuğa hazırlanmalarını söylüyor. Celeste'den rica edip Mündung'a ışınlanacak, oradan genci alıp Theresa'nın kütüphanesine getirecek, oradan da görünmez yapıp Kutsal Ağaçlar'a iletecek.
Planın ilk kısmı gayet iyi gidiyor. Çocuk henüz bir terslik yapmamış, babası da sonra gelip kendisini alabileceğimizi öğrenince seviniyor. Hanı satmak için birilerini bulur bulmaz haberleşeceğiz. Oğluyla son bir gece geçirmek istiyor, hakkıdır. O sırada Philip ile Alfons handa kalıyor. Gece Alfons'a karabasan geliyor. Bir uyanıyor bakıyor ki baş ucunda Tinrel. "Demedik mi lan size bir daha buraya gelmeyin diye!"
şeklinde çıkışınca muhtemel ölüm ile karşılaştığını anlayan Alfons dürüstlüğe başvuruyor. Tinrel, geliş amacının bu kadar basit olmasına şaşırıp canını bağışlıyor ama "Bir daha Mündung'a gelecek olursan önceden haber vereceksin."
diyor.